Sürdürülebilir Raporlama Standartları
GRI (Küresel Raporlama Girişimi) işletmelere, yönetimlere ve diğer kurum ve kuruşlara, iklim değişikliği, insan hakları, yolsuzlukla mücadele gibi önemli sürdürülebilirlik konularında rehberlik eden uluslararası bağımsız bir kuruluştur.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (Global Compact) ile işbirliği içinde çalışan ve kar amacı gütmeyen bir organizasyon olan GRI küresel bir sürdürebilirlik raporlaması rehberi oluşturmak adına şirketlerin çevresel, sosyal ve ekonomik faaliyetlerini ve bu faaliyetlerinin sonuçlarını raporlayabilecekleri bir raporlama çerçevesi geliştirmiştir. Halen dünya çapında en yaygın ve genel kabul görmüş raporlama çerçevesi olan GRI ile rapor hazırlayan şirket sayısı 3000’e yaklaşmıştır.
Firmaların ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerin değerlendirildi ve sürdürülebilirliklerinin ölçülebildiği bu sürdürülebilirlik raporlamaları GRI tarafından onaylanarak uluslararası kapsamda yayınlanmaktadır.
İşletmelerin ekonomik, çevresel ve sosyal faaliyetlerinin sonucunda ortaya çıkan bilgilerin raporlanması sürdürülebilir raporlama olarak adlandırılmaktadır. Özellikle de son yıllarda işletmeler, gerek ekonomik, gerekse çevresel ve sosyal performanslarının sürdürülebilirlik düzeylerini izlemek ve rekabet avantajı elde etmek amacı ile sürdürülebilir raporlamayı tercih etmektedir. Sürdürülebilir raporlama çerçeveleri incelendiğinde, Küresel Raporlama Girişimi’nin (GRI) sürdürülebilir raporlama konusunda dünya genelinde en yaygın kabul edilen bir raporlama çerçevesi olduğu görülmektedir.
Sürdürülebilir Raporlamanın Özellikleri ve Çerçevesi
Paydaşların değerlendirmelerini ve kararlarını önemli ölçüde etkileyen; kuruluşun önemli ekonomik, çevresel ve sosyal etkilerinin raporlanmasıdır. Rapor, önemli ekonomik, çevresel ve sosyal etkileri yansıtacak ve paydaşların raporlama yapan kuruluşun raporlama dönemindeki performansını değerlendirebilmesi için öncelikli konuların ve sınırlarının kapsanmasını içerir.
Sınırlar ise, öncelikli olarak belirlenmiş bir konu için etkilerin nerede olduğu ve kuruluşun bu etkilere nasıl tepki verdiğinin bir açıklamasıdır.
Sürdürülebilirlik raporlamasında temel nokta, bir organizasyonun yerel, bölgesel veya küresel düzeyde ekonomik, çevresel ve sosyal koşulların iyileştirilmesi veya bozulmasına gelecekte nasıl katkıda bulunacağını veya katkıda bulunmayı amaçladığının belirlenmesidir.
Buradaki amaç, kuruluşun performansını sürdürülebilirlik konusundaki daha kapsamlı kavramlarla ilişkili olarak sunmaktır. Bu, performansını sektörel, yerel, bölgesel veya küresel düzeyde ekonomik, çevresel veya sosyal kaynaklara yönelik sınırlamalar ve talepler bağlamında incelemeyi içerir.
Sürdürülebilirlik raporlaması, kuruluşun ekonomik, çevresel ve sosyal etkileri üzerine halka açık olarak raporlama uygulamasıdır.
GRI Standartları, sürdürülebilirlik raporlamasında küresel en iyi uygulamayı temsil etmektedir. Etkileri hakkında rapor vermek isteyen herhangi bir kuruluş tarafından ve sürdürülebilir kalkınmaya nasıl katkıda bulunduğu bir dizi olarak kullanılmak üzere tasarlanmıştır.
GRI Standartları, aynı zamanda, tüm dünyadaki politika yapıcılar ve düzenleyiciler için güvenilir bir referanstır. Kendi yargı alanlarındaki şirketler tarafından finansal olmayan finansal raporlamayı teşvik eder ve etkinleştirirler.
GRI Sürdürülebilir Raporlama Standartlarının Amacı
GRI sürdürülebilir raporlama standartları sürdürülebilir kalkınmayı amaçlar diye ifade edebiliriz. Sürdürülebilir kalkınmanın hedefi “şu andaki ihtiyaçları gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılama kapasitesini riske atmadan karşılamaktır.” Tanımı itibariyle çevresel, sosyal ve ekonomik boyutları bir arada içeren sürdürülebilirlik konusu kurumların ajandalarında öncelikli bir pozisyonda bulunmaktadır. Toplum içindeki kilit işlevlerinden dolayı her türlü kurumun bu hedefe ulaşılmasında önemli bir rolü vardır.
İş modellerinin, karar alma süreçlerinin, pazar dinamiklerinin ve genel tüketici eğilimlerinin sürdürülebilirlik doğrultusunda şekillenmekte olması şirketlerin bu alandaki çalışmalarını ivmelendirmektedir.
Şirket çıkarlarının toplumsal çıkarlar ile çatışmamasının, ekonomik ve kar odaklı bakış açısının yanında sosyal ve çevresel konuların da şirketlerin sorumluluğu olduğunun bilincine ulaşılan bir zaman dilimine girilmiştir. Bu doğrultuda sürdürülebilirliğin, kurumsal sosyal sorumluluğun çok ötesine geçtiğini ve şirketlerin strateji ve operasyonlarının ayrılmaz bir parçası haline geldiğini görülmektedir.
Kurumsal faaliyetlerin sürdürülebilirliği konusunda şeffaf olmak, şirketler, çalışanlar, sivil toplum kuruluşları, yatırımcılar gibi çok çeşitli paydaşların hepsini ilgilendirmektedir. Sürdürülebilirlik konusunun özelikle son dönemlerde gündemde olması ile birlikte toplum ve paydaşlardan gelen bu konudaki baskılar sonucu sürdürülebilirlik raporlaması yapmak, şirketler için kaçınılmaz bir durum haline gelmiştir. Tüm dünyada şirketler, çevresel, sosyal ve ekonomik performanslarını “Sürdürülebilirlik Raporu” çatısı altında toplayarak belli dönemlerde kamuoyu ve paydaşları ile paylaşmaktadırlar.
Bir sürdürülebilirlik raporunda, raporlama yapan kurumun sürdürülebilirlik performansının, hem pozitif hem de negatif katkılarıyla birlikte, dengeli ve makul bir sunumu yapılmaktadır. Sürdürülebilirlik raporları, raporlama dönemi esnasında kurumun taahhütleri, stratejisi ve yönetim yaklaşımı bağlamında ortaya çıkmış neticeleri ve sonuçları kapsar. Raporlar, diğerlerinin yanı sıra, aşağıdaki amaçlar doğrultusunda kullanılabilir:
Sürdürülebilirlik performansının yasalar, kurallar, yönetmelikler, performans standartları ve gönüllü girişimlerle kıyaslanması ve değerlendirilmesi,
Kurumun sürdürülebilir kalkınma hakkındaki beklentileri nasıl etkilediğinin ve onlardan nasıl etkilendiğinin gösterilmesi ve
Performansın, kurum içinde ve farklı kurumlarla zaman içinde karşılaştırılması.
“Aşan Belgelendirme Kuruşu olarak bütün süreçlerde sizlere hizmet sağlamaktayız. Detaylı bilgiye sahip olmak için bizlerle iletişime geçebilirsiniz.”