Günümüzde başta insanlar olarak bizlerin ve diğer tüm canlıların sağlıklı ve güvenilir bir şekilde yaşamını devam ettirebilmesi doğal ekosistemin korunmasına ve sürdürülmesine bağlı olmaktadır. Aksi halde ekosisteme verilen her bir zarar bu sistemin kaynaklarının tükenmesine, sağlığı tehdit etmesine ve çevrenin yaşanamaz hale gelmesine sebebiyet verebilmektedir. Bu da başta insanlar olmak üzere tüm canlı sağlığı için gittikçe artan ciddi boyutlardaki bir tehdit anlamına gelmektedir.
Aşan Danışmanlık olarak ihtiyacınız olan bu standarda uyumluluğa kısa sürede sizi hazırlıyoruz. Bu nedenle söz konusu olumsuzlukların yaşanmaması, ortadan kaldırılması veya azaltılması gibi amaçlar doğrultusunda birtakım çalışmalar söz konusu olmaktadır. Bunlardan birisi de Eko etiket kavramıdır. Peki, eko etiket nedir, ne işe yarar gelin hep birlikte bir göz atalım.
Bir diğer adı çevre etiketi olan eko etiket, ilk başlarda gıda, ilaç ve tıbbi ürünler gibi alanlarda Avrupa Birliği Konseyi tarafından geliştirilmiş bir sistemdir. 1992 yılında oluşturularak tüzük haline getirilmiş olan bu sistem için söz konusu olan ürün yelpazesi giderek artmaktadır. Ülkemizde ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından uygulanmakta olan bu sistem 2018 yılından itibaren hızla yaygınlaştırılmaya başlanmıştır. İlk başlarda 8 firma ve 15 ürün için verilen eko etiket günümüzde giderek artan bir şekilde yaygınlaşmaktadır.
Ekoetiket (Ecolabel) bir ürünün yaşam döngüsü boyunca düşük bir çevresel ayak izi olduğunu gösteren işaretlerdir. Bir ürün üzerinde bu etiketin ya da logonun olması, o ürünün hammadde tedarikinden son kullanıcıya teslim edilen ürün aşamasına kadar tüm süreçlerde çevre ile uyumlu olduğunu gösterir. Firmalar, eko etiketli ürünler üreterek paydaşlarına çevresel sürdürülebilirlik ilkelerine bağlı kaldığını beyan edebilir. Kullanıcılar da standart ürünler yerine bu ürünlere yönelerek sorumlu tüketim farkındalığı gösterebilir.
Eco etiket, birçok farklı ürün için düzenlenebilir. Temizlikten gıdaya, mobilyadan elektroniğe, tekstilden kağıda kadar birçok endüstride üzerinde eco label bulunan ürünler üretmek mümkündür. Her ürün için etiketleme gereksinimleri farklılık gösterebilir. Fakat temel nokta, ürünün çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin düşük olmasıdır. Bu da enerji verimliliği, düşük su ve karbon ayak izi, geri dönüştürülebilirlik, çevresel mevzuatlara uyum gibi kriterlerin karşılanması anlamına gelmektedir.
Günümüzde birçok farklı eko etiket uygulaması bulunmaktadır. Bunlardan bazıları ulusal düzeyde geçerli olurken bazıları bölgesel olarak veya uluslar arası düzeyde geçerlidir. AB’nin 1992 yılından beri yürüttüğü Eko-etiket / Eco-label uygulaması bu alandaki en popüler ve en saygın etiketleme uygulamalarından biridir. AB, birçok farklı ürün için bir ekoetiket prosedürü geliştirmiş ve üreticilerin kendi ürünlerini bu etiket ile piyasaya sunmalarını teşvik etmiştir. Halihazırda gönüllülük esasına dayalı olarak uygulanan bu prosedür ile tüketiciler ürünlerin çevresel ayak izi hakkında hızlı ve kolay bir şekilde bilgi sahibi olmaktadır. Bu sayede tüketicilerin çevreye en duyarlı ürünlere yönelmesi ve sürdürülebilirliğe katkı sunulması amaçlanmaktadır.
En yaygın eko etiket ürünleri olarak şu sektörleri örnek verebiliriz:
• Hayvansal ve kişisel bakım ürünleri,
• Kozmetik ve hijyen ürünleri,
• Temizlik, çamaşır ve bulaşık ürünleri,
• Endüstriyel temizlik ürünleri,
• Tekstil ve giyim ürünleri,
• Boya ve vernik gibi kaplama ürünleri,
• Elektronik ekipmanlar,
• Bahçe ve ev ürünleri,
• Turistik ve konaklama tesisleri,
• Yemek, spor ve eğlence alanları,
• Kağıt ürünleri.
AB Eko-Etiketi Kriterleri
Her ürünün eco-label kriterleri farklılık göstermektedir. Fakat genel anlamda şu hususların ve değerlendirme kıstaslarının önemli olduğunu söylemek mümkündür:
-Çevre kirliliğinin düşük olması
-Daha düşük bir enerji tüketim seviyesine sahip olması
-Atık olarak yeniden kullanılabilir olması (geri dönüştürülebilirlik)
-Daha düşük kaynak tüketimi; düşük ekolojik ayak izi
-Biyoçeşitlilik ve ekosistem sağlığı
-İnsan sağlığı üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi bulunmaması
AB ecolabel kategorisinde bulunan ürünlerin üreticileri ve satıcıları bu etiketi almak için başvuruda bulunabilir Bunun için Avrupa Birliği sınırları içerisinde faaliyet gösterme zorunluluğu bulunmamaktadır. AB dışında bulunan firmalar da eko-etiket başvurusu yapabilir. Bunun için takip edilmesi gereken adımlar şu şekildedir:
-Ecolabel kapsamındaki ürünlerin üreticileri, satıcıları, servis sağlayıcıları, perakendecileri veya ithalatçıları etiket almak için AB’deki yetkili kurumlara başvuru yapar.
-Yetkili kurum, ürünün eko-etiket gereksinimlerine uygun olduğunu doğrulamak için birtakım çalışmalar yürütür. Beyan edilen bilgi ve belgelerin incelenmesi, ürün testleri ve analizleri, denetleme ve doğrulama faaliyetleri gerçekleştirilir.
-Başvuru sahibi işletme ile ilgili yetkili kurum arasında bir sözleşme imzalanır.
-Yetkili kurum bu sözleşmeyi AB komisyonuna gönderir.
-Başvuru, komisyon tarafından da onaylandıktan sonra ürünün eko-etiket gereksinimlerine uygunluğu kayıt altına alınır.
Eko-etiketler, firmaların kurumsal sürdürülebilirlik çalışmalarının çok önemli bir parçasıdır. Zira, çevresel sürdürülebilirlik bağlamında çevre üzerinde düşük etkisi bulunan ürünler üretip satmak firmaların en önemli sorumluluklarından biridir. Bu sayede piyasada çevresel sorumluluğu yüksek bir marka imajı oluşturulabilir; bu sayede daha fazla müşteriye ulaşılabilir ve daha fazla yatırımcının ilgisi çekilebilir.
Günümüzde AB’nin ekoetiketi dışında da birçok farklı ekoetiket uygulaması mevcuttur. AB ekoetiketi almak etiketlerin alınmasını da kolaylaştırmaktadır. Bu etiketin kapsamı oldukça geniş olduğundan ve uygunluğu saygın kuruluşlar tarafından onaylandığından firmaların gerektiğinde diğer etiketleri alması da hızlı ve kolay olmaktadır.
Ekoetiketler, işletmenin maliyetlerini doğrudan veya dolaylı olarak düşürmektedir. Örneğin, düşük kaynak (enerji, su, zaman, iş gücü vs) kullanımı ekoetikerin en önemli gerekliliklerindendir. Bu da işletmenin ürün maliyetlerini ciddi oranda azaltmaktadır. Bunun yanı sıra, bir atık yönetim sistemi kurulmasını gerektirdiğinden firmalar bu konudaki çevre yasalarına da uyum sağlayabilmektedir.
Firmaların üzerindeki sorumlu ürün üretme baskısı her geçen gün artmaktadır. Zira, küresel çevre problemleri, tüm kurumları bu konuda sorumluluk almaya zorlamaktadır. Bunun için birçok standart yayınlanmakta ve yasal düzenlemeler yapılmaktadır. Eko-etiket almak da bu baskıya doğru bir cevap niteliğindedir.
AB ekoetiketi, tüm Avrupa Birliği’ni ve Norveç, Lüksemburg ve İzlanda’yı kapsadığından firmalar bu etiket ile tüm Avrupa pazarına erişebilmektedir. Bu da şirketlerin daha fazla ürün satmasını sağlamakta ve gelirlerini artırmaktadır. Ayrıca, AB’de ve ülkemizde çevreci ürünlere yönelik birçok teşvik bulunmaktadır. Firmalar, ecolabel alarak bu teşviklerden faydalanma şansı da elde edebilmektedir.
Aşan Danışmanlık, firmaların eko-etiket alma süreçlerinin hızlı, kolay ve daha düşük maliyetli olmasını sağlamaktadır. Şimdiye kadar çok sayıda firmanın ekoetiket almasını sağlayan Aşan Danışmanlık, firmaların bu süreçte neler yapması gerektiğini tüm ayrıntılarına kadar planlamaktadır. Profesyonel, kaliteli ve güler yüzlü hizmet anlayışından asla ödün vermemekte ve etiketleme sürecinin başarıyla tamamlanmasına kadar her konuda firmalara destek olmaktadır. Ekoetiket nasıl alınır, eko-etiket için hangi belgeler gereklidir, hangi kurumlara başvuru yapılır, etiket alındıktan sonra süreç nasıl işler ve diğer sorularınız için Aşan Danışmanlık ile iletişime geçebilirsiniz.
Görüldüğü üzere ilk başlarda oldukça kısıtlı bir alanda başlayan eko etiket uygulaması sağladığı faydaları ve getirileri sayesinde kısa sürede hızla yaygınlaşarak kullanılmaya başlanmıştır. Siz de işletmeniz için söz konusu eko etiket sertifikasını almak istiyorsanız firmamıza başvurabilirsiniz. Ürünleriniz ve hizmetleriniz için gerekli analiz, tespit ve değerlendirme sonucunda eko etiket damgası alarak güvenle kullanabilirsiniz. Bu konuda detaylı bilgi sahibi olmak için bizi aramanız yeterlidir.
Eko etiket sahibi olmak işletmeniz ve ürünleriniz için en temel anlamıyla çevre hassasiyeti ve sağlıklı bir üretim sistemine sahip olunduğunu beyan etmektir. Bununla beraber aşağıdaki konularda avantaj sağlayarak rekabet gücünüzün ve Pazar payınızın artmasına olanak sağlar:
• Kurumsal imajın ve marka itibarının artması,
• Güvenilirlik sağlaması ve müşteriler tarafından tercih edilebilirliğin artması,
• Ülkemizde ve Avrupa’da tüm pazarlarda yer alabilme,
• Tedarik süreçlerindeki işletmelerin çevresel performansını ve farkındalığını artırma,
• Çevresel konularda gerekli hassasiyetin sağlanması ve olası değişiklikler için hazırlıklı olunması,
• Kamusal alanda öncelikli tercih edilmesi,
• Giderek popüler hale gelen eko etiket sisteminde yer alarak ilerleme sağlanması gibi konularda eko etiketli ürünler daha avantajlı olmaktadır.
Eko etiket nedir sorusuna genel hatları ile cevap vermeye çalıştık. Ülkemizde birçok kimse ürünleri ve hizmetleri için eko etiket alabilmek amacıyla firmamıza başvuru yapmaktadır. Her geçen gün artan sayıda gelen başvuruları karşılayarak siz değerli işletme sahiplerine yardımcı olmaktayız. Uzman ve tecrübeli kadromuzla sizlere yardımcı olarak eko etiket almanızı sağlamaktayız. Yukarıda bahsettiğimiz üzere bizimle iletişime geçerek başvuru yapmanız yeterli olacaktır. Gereken tüm iş ve işlemler için sizlere rehberlik ederek süreci başarılı bir şekilde tamamlamanıza katkı sağlamaktayız.
Her türlü problem, sorun anında sizlere destek olacak, süreç hakkında maksimum bilgiye sahip olan Aşan Danışmanlık’a ulaşmanız yeterlidir. Sitemizin iletişim sayfasında yer alan telefon numaramız, e-mail adresimiz veya canlı destek hattımız ile bize ulaşabilirsiniz.
Bunlara ek olarak işletmemizin TEKSTİL alanında önemli verileri paylaştığı, düzenli olarak kampanyalar meydana getirdiği kurumsal INSTAGRAM hesabını da takkip edebilirsiniz.